AKTİF KRİMİNAL ( S.S.S )
Sık Sorulan Sorular
Tarafımıza yapacağınız müracaatlar neticesinde yapılacak incelemeler konusunda deneyimli uzmanlar tarafından yapılmakta olup CMK:67 ve HMK 293’üncü maddeleri gereği tamamen hukuki olarak hazırlanmaktadır.
CMK:67/6 Maddesinde “Cumhuriyet Savcısı, katılan, vekili, şüpheli veya sanık, müdafii veya kanuni temsilcisi, yargılama konusu olayla ilgili olarak veya bilirkişi raporunun hazırlanmasında değerlendirilmek üzere ya da bilirkişi raporu hakkında, uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler”.
HMK:293/1 maddesinde “Taraflar, dava konusu olayla ilgili olarak, uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler”.
Tarafımıza özel ya da tüzel kişilik olarak başvuruda bulunup inceleme yaptırabilir, danışmanlık hizmeti alabilir ve HMK:293’üncü ile CMK:67’nci maddeleri kapsamında Mütalaa Raporu (Bilirkişi Raporu) alabilirsiniz.
AKTİF KRİMİNAL bünyesindeki tüm uzmanlar sertifikalı ve en az 30 yıllık deneyime sahiptir. Tarafımızca düzenlenecek Mütalaa Raporlarını tüm adli makamlarda kullanabilirsiniz. Ayrıca bu alanda üst ve son mercii bulunmamaktadır. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre de Adli Tıp Kurumu son ve üst mercii olmadığı gibi diğer bilirkişi raporlarına üstünlük sağlamaz.
5271 sayılı CMK 67. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu 293. maddesi bilirkişilik yapılması şartlarına düzenleme getirmektedir. 5271 sayılı CMK Madde 67. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu 293. gereği Hâkimler ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Savcılar, bilirkişiden inceleme talebinde bulunabilmektedir.
Çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin mütalaasına başvurulması, bilirkişiye uzmanlığını bilimsel veriler doğrultusunda, tarafsız ve adalete uygun olarak yerine getirmesi hususlarında ağır ve önemli sorumluluklar yüklemektedir.
İnsanların iletişiminde konuşma kadar önemli bir araç olan “yazı” var olduğu sürece, belgeler üzerinde yapılan sahteciliklerden kaçınılması pek de muhtemel görünmemektedir. Bu husus, Sahtecilik “DOKÜMAN İNCELEME” Uzmanlığı kavramını ön plana çıkarmaktadır. Bu noktada, kurumsal ve özel bilirkişilik kavramlarının farklarından bahsetmekte fayda olacaktır. Ülkemizde kurumsal anlamda görev yapan kamuya bağlı, üç farklı kriminal laboratuar bulunmaktadır. Bahis konusu laboratuarlar, yasaların belirlediği çerçevede kendi yönetmelik ve yönergelerine uygun olarak mahkemeler, savcılıklar, kolluk görevlileri vs. tarafından gönderilen deliller üzerinde tarafsız ve bilimsel tekniklere dayalı incelemeler yaparak sonuçlarını bilirkişi raporu olarak düzenleyip, raporu delillerle birlikte gönderen makama iade etmektedir.
Özel bilirkişilik kavramına baktığımızda ise, ülkemizde bu alanın son birkaç yıldır yaygınlaşmaya başladığını görmekteyiz. Burada, “Neden kriminal laboratuarlar mevcutken özel bilirkişiler tercih edilsin?” sorusu akla gelebilir:
Bu soruya verilebilecek en öncelikli cevap, kurumsal anlamda görev yapan kamuya bağlı kriminal laboratuvarlara yönetmelik ve yönergeleri gereği, kişisel başvuru yapılarak inceleme yaptırılamamasıdır.
-Bir diğer husus, dava açmak isteyen şahıs, sahtecilik yapıldığını düşündüğü hususla ilgili olarak, özel bilirkişiye bir ön inceleme yaptırarak, bu ön inceleme sonucuna göre davayı kazanacağı yönünde olumlu bir kanaat geliştirip dava açmak isteyebilir. Bu noktada da şahsın, kurumsal kriminal laboratuvarlarla yine yönetmelik ve yönergeleri gereği iletişime geçme şansı bulunmamaktadır.
-Dava süresince daha önce başka bir kurumsal kriminalden alınmış olan bir rapor da sonrasında talep üzerine özel bilirkişiye incelettirilebilmektedir.
-Özel bilirkişinin bir diğer avantajı da, incelemenin olabildiğince çabuk ve doğru bir şekilde talepte bulunana (şahıs, kuruluş, vs.) teslim edilmesini sağlamaktır.
-Bu noktada, Özel Bilirkişi talebinde bulunan tarafın, davayı kazandığı takdirde masraflarını karşı tarafa yükleyebilmekte olduğu hususunun hatırlatılmasında fayda görmekteyiz.
Yazı-imza incelemelerinde uzmanlar, yaptıkları incelemeyi değişik fiziksel teknikler kullanarak bilimsel metotlara göre yürütmeye çalışırlar. İnsanlar yazı-imza incelemelerini genelde diğer fiziksel delillerin incelenmesi gibi sanmaktadır. Tek bir çizginin bile hangi şahıs eli ürünü olduğunun ayırt edilebileceğini düşünürler. Bilirkişi için önemli olan bol miktarda mukayese yazıların temin edilebilmesidir. Uygun miktarda samimi (dilekçe, noter, nüfus belgeleri vb.) ve birlikte huzurda alınacak karşılaştırma örnekleri ile inceleme konusu materyal, yeterli büyütmeye sahip makroskop ve doküman inceleme cihazları yardımıyla karşılaştırılır ve bir sonuca ulaşılır.
Bu tür belgeler üzerinde el yazısı ve imza incelemeleri yapılabilmekle birlikte sağlıklı bir inceleme için belge aslı üzerinde ıslak mürekkepli kalemle yazılmış el yazıları ve imzalar üzerinde inceleme yapılmasının daha uygun olduğu unutulmamalıdır.
Ancak belge aslının temin edilemediği durumlarda sınırlı da olsa inceleme yapılabilir. Islak mürekkepli kalemle yazılmış yazı ve imzalardan belirlenen bazı özellikleri (kalem baskısı, kalem darbe yönü, vs.) bu tür belgelerin yansıtmaması dünyada adli belge incelemeleri camiasında da kabul edilen bir gerçektir. Sınırlı incelemeden kasıt, inceleme konusu el yazısı veya imzanın mürekkebinin ıslak olmaması sebebiyle kalem baskısı ve kalem darbe yönü gibi inceleme kriterlerinin söz konusu Fotokopi, Faks, Yazıcı Çıktısı veya Ekran Görüntüsü Belgeler üzerinde baskı sırasında kaybolmasından kaynaklanmaktadır. Ancak, Karbon Suret belgeler üzerindeki el yazıları ve imzalar diğer belgeler üzerindeki yazı ve imzalara göre daha fazla detay içermektedir.
El yazıları imzalar kadar küçük alanları teşkil etmediğinden, söz konusu Fotokopi, Faks, Karbon Suret, Yazıcı Çıktısı veya Ekran Görüntüsü Belgeler üzerinde bulunan inceleme konusu el yazılarının belge üzerine transfer ya da nakledilmesi her zaman olasılık dâhilinde bulunmakla birlikte oldukça da düşük bir ihtimale sahiptir. Bu sebeple çözünürlüğü iyi görüntüye sahip bu tür belgeler üzerinde el yazısı incelemeleri ile sonuç alınabilmektedir. Fotokopi, Faks, Karbon Suret, Yazıcı Çıktısı veya Ekran Görüntüsü Belgeler üzerinde bulunan inceleme konusu imzalarda ise durum el yazısından biraz farklı olmaktadır. İmzaların yukarıda ifade edildiği üzere küçük alanlar teşkil etmesi, imzanın inceleme konusu belge üzerine nakil veya transfer edilmiş olma ihtimalini de bir arada getirmektedir. Adli belge inceleme uzmanı incelemesini, bu ihtimali de göz önünde bulunduracak şekilde yapar.
Kaleme uygulanan basınç sonucunda alt suret sayfalarda oluşan baskı izi olarak tanımlamak mümkündür. Fulaj izi tespiti en fazla intihar ve tehdit vakalarında karşımıza çıkar. Kaleme uygulanan basınç sonucu oluşan derinliği etkileyen faktörler; kişinin uyguladığı basınç (kişiden kişiye değişir), zeminin sertliği, dokümanın nem oranı ve kalınlığıdır. Elektrostatik cihazlarla dokümanın üzerine yerleştirilen jelatin benzeri maddenin üzerine kuru toz mürekkep serpiştirilerek fulaj izi tespit edilebilirken, Doküman inceleme cihazı veya bilirkişilerin alım gücüne hitap eden Video spektral cihazlarla uygulanacak yatay ışık kaynakları ile de fulaj izi tespiti yapılabilmektedir.
Adli belge inceleme uzmanları, inceleme ve mukayese konusu el yazısı ve imza örnekleri arasında yaptıkları karşılaştırma sonucunda elde ettikleri bulgular dâhilinde olumlu veya olumsuz bir sonuca ulaşırlar. Ancak el yazısı ve imza incelemelerinde inceleme ve mukayese konusu yazı ve imza örneklerinde elde edilen ortak karakteristik özelliklerin yanı sıra el yazısı ve imzaların nitelikleri büyük önem taşımaktadır. Bu sebeple yazı ve imza incelemelerinde sonuca ulaşmak, parmak izi incelemeleri gibi belli sayıdaki ortak karakteristik özellik tespiti yapılarak sonuca gidilmesinden oldukça farklıdır. El yazısı ve imza incelemelerinde farklılıklar büyük önem taşır. El yazılarında bulunan sınırlı harf karakterleri ile imzaların aslında küçük alanlara atılmış el yazısı örnekleri olması sebebiyle, eldeki verilerde her zaman benzerlikler elde edilebilir. Bu olgulardan hareketle, el yazılarında tespit edilen en küçük bir farklılığın, inceleme konusu el yazısının mukayese konusu el yazısı ile aynı şahıs eli ürünü olmadığı yönünde sonuca götürmesi için yeterli bir delil olacağı aşikardır.
El yazısı ve imza incelemeleri subjektif bir inceleme alanı olup, bir kişiye ait el yazısı veya imzanın, çevresel koşullar, yazı yüzeyi, kullanılan yazım enstrümanı (kalem türü, tebeşir, fırça, vs.), hastalık, ilaç kullanımı vs. gibi sebeplerden ötürü her an değişime uğrayabilmesi, el yazısı ve imzaların yazıcı çıktısı gibi bir makine ürünü olmaması sebebiyle şahsın yazısından yazısına veya imzasından imzasına tıpa tıp benzerlik göstermemesi, incelenen el yazısı ve imzaların niteliği gibi hususlar göz önüne alındığında el yazısı ve imza incelemeleri uzmanın deneyim ve tecrübesine bağlı olarak sonuca ulaştığı bir inceleme alanıdır. Bu sebeplerle, el yazısı ve imza incelemelerinde sonuçlar, dünyada da geçerliliği kabul edilen kanaat ölçeklerine göre bildirilmektedir.
Grafoloji, İnsanların günlük hayatlarında karşılarına çıkan olumlu ya da olumsuz hadiselerden etkilenerek iç dünyasına yansıttığı sevinç, üzüntü, korku, endişe, panik, düşünce, eğilim, vb. duygu davranışlarını yazısı, imzası veya yaptığı şekillere yansıtmasıdır. Adli Yazı-İmza İncelemeleri, bir belge üzerinde yazılı bulunan yazı ve imzaların bilimsel yöntemler ve uygun cihazlar kullanılarak incelenmesi ve kişiye ait olup olmadığının tespit edilmesidir.
Olmayan bir belgeyi düzenlemek veya mevcut gerçek bir doküman üzerinde tahrifat yapmak suretiyle değişiklikler yapmak ve bu dokümanı çıkar sağlamak için kullanmaktır. Özetle; haksız menfaat temin etmek amacıyla kanuna aykırı olarak hazırlanmış her türlü evrak ile var olan bir belge üzerinde değişiklik yapılmak suretiyle aldatma ve menfaat kastı, sahteciliğin konu ve kapsamı içine girer. Hukukta; kanıt olarak kullanılan bir belgenin düzmece olması şeklinde ifade edilir. Sahtecilik suçunun oluşması için dokümanın kasıtlı olarak sahte tanzim edilmiş ve ikinci şahıslara ya da kurumlara zarar verici nitelikte olması ve haksız kazanç sağlamış olması gerekmektedir. Dokümanın sahte ya da gerçek olduğunu tespit etmenin amacı, soruşturmanın hedefine ve söz konusu belgenin çeşitliliğine göre değişir.
Her türlü doküman üzerinde bulunan;
a. Yazı ve İmza incelemesi yaparak hangi şahıs eli ürünü olduğu kanaatini bildirmek.
b. Daktilo Makinesi ve Printer yazı çıktılarını incelemek hangi daktilo makinesiyle yazılmış olduğunu, hangi cins printer yazıcı çıktısı olduğunu tespit etmek.
c. Doküman üzerinde tahrifat yapılıp-yapılmadığını tespit etmek, yapılmışsa neresinde nasıl bir tahrifat yapıldığına dair rapor düzenlemek.
ç. Doküman üzerinde Fulaj izi olup olmadığını, fulaj izi mevcut ise görüntüleyerek davanın seyrine ışık tutmak.
d. Dokümanlar üzerinde bulunan Mühür ve kaşe izlerinin orijinal izler ile mukayese ederek aynı olup olmadığını tespit etmek.
e. Mürekkepli kalemlerle yazılmış yazılarda görünür yakın kızılötesi ve floresan ışık kaynakları kullanarak farklı ikinci bir cins kalemle ilave ve eklenti yapılıp yapılmadığını tespit etmek.
f. Dokümanlar üzerinde bulunan fotoğraf, pul, imza, hologramın orijinal olup olmadığı, transfer yapılıp yapılmadığını tespit etmek.
g. Orijinal dokümanlar üzerinde bulunduğundan şüphe edilen gizli yazılar bulunup bulunmadığını tespit etmek.
ğ. Fotokopi dokümanlar üzerinde bulunan yazı ve imzaların hangi şahıs eli ürünü olduğunu tespit etmek. (Yazı ve imzaların fotokopi veya diğer teknolojik imkân vasıtasıyla başka bir belge üzerine transferi yapıldıktan sonra fotokopisi çekilmiş ise yazı ve imzanın hangi şahıs eli ürünü olduğu kanaati verilebilir. Ancak, belge aslına sadık kalınıp-kalınmadığı, transfer yapılıp-yapılmadığı anlaşılamayacağından dokümanın orijinali temin edilmelidir. Gerçekte böyle bir transfer yapıldıktan sonra fotokopi tekniği de kullanılarak çoğaltılan bir doküman üzerinde transfer emaresi bulunmayabilir. Bu hususta photoshop gibi program ve tekniklerle transfer emarelerinin yok edilebileceğini fotoğrafçılık konusunda uzman kişiler gayet iyi bilirler.)
h. Fotokopi veya suret koçan belgelerin orijinal belge aslı ile aynı olup-olmadığını tespit etmek.
ı. Dokümanlar üzerinde bulunan yazıların bir defada yazılıp-yazılmadığını tespit etmek.
i. Dokümanların bir bütün olarak ya da sahtecilik yapılmış bölümünün tespitini yapmak ve Aldatma (iğfal ve İkna) Kabiliyetine haiz olup-olmadığı hususunda bilirkişi raporu tanzim etmek.
Genelde belgelere resmi işlem özelliği kazandırmak için kullanılır. Sahte mühür izleri, pasaport, banka dokümanları, ithalat ve ihracat belgeleri, doğum tutanağı, vb. dokümanlar üzerinde bulunabilir. Resmi mühürler silgi (plastik), foto polimer veya metal kullanılarak özel amaçlarda kullanılmak maksadı ile üretilir. Bu nedenle kurumlarda kullanılan mühür sayıları az olmakla beraber kullanım yetkisi bir ya da birkaç kişi ile sınırlıdır. Mühür ve kaşe izleri için uygulanan inceleme yöntemleri, materyalin gözle ve mikroskobik incelenmesi, filtre edilmiş ışık kaynakları yardımı ile incelenmesi, elde edilen foto izlerin birbiri üzerine bindirilmesi (çakıştırılması) şeklindedir.
Bilgisayar Yazıcı Çıktıları, Faks ve Fotokopi Makinesi Çıktıları incelemeleri genellikle inceleme ve şüpheli makinelerden alınan mukayese konusu yazıcı çıktılarının birbiriyle karşılaştırılması suretiyle yapılmaktadır.
Bilgisayar Yazıcı Çıktıları, Faks ve Fotokopi Makinesi Çıktılarının incelenmesinde en önemli sorun belgenin üretildiği makinenin marka ve modelinin belirlenmesidir. Belge üzerine mekanik yazı oluşturan bu tür makineler, belgeler üzerine sınıf özellikleri adı da verilen kopyalama işleminin türü ile ilgili bilgiler geçirir. Ayrıca, belgenin üretildiği makineye ait karakteristik izler ve makinenin kendi özelliklerini içeren izler de (drum izi vs.) bırakabilir. Makinenin kendi özelliklerini içeren izlerin bazıları kalıcı bazıları geçici olup, geçici olan izler genellikle makinenin herhangi bir parçasının değiştirilmesi veya makinenin temizlenmesi suretiyle ortadan kalkabilir. Bu sebeple şüpheli makineden mukayese olarak alınan belgenin inceleme konusu belgenin düzenlendiği tarihten uzun bir zaman sonra alınması bu tür izlerin kaybolmuş olma ihtimalini de bir arada getirmektedir. Adli belge inceleme uzmanı makinenin sınıf özelliklerini tespit ederek belgenin yazıcı (inkjet, lazer, nokta vuruşlu vs.), fotokopi makinesi, daktilo makinesi, faks (belgegeçer) çıktısı olup olmadığı gibi genel incelemesini, makinenin karakteristik ve kendi özelliklerini tespit ederek de mukayese konusu belge ile aynı karakteristik özellikleri içerip içermediği yönündeki detay incelemesini yapar. Karşılaştırma sonucunda inceleme konusu yazıcı çıktısı, şüpheli makineden elde edilen mukayese yazıcı çıktısı ile benzer özellikler içeriyorsa bu iki belgenin aynı yazıcıya ait olup olmadığı yönünde bir sonuca ulaşır. Elde edilen sonuç şüpheli makinenin inceleme konusu belgeyi oluşturup oluşturmadığı yönünde bilgi verecektir.
Bunun dışında sadece inceleme konusu belge üzerinde yapılan incelemeden bu belgenin hangi makineden oluşturulduğu sorusunun cevabını bulmak oldukça zordur. Çünkü günümüzde üretilen bu tür yazıcılardan (Bilgisayar Yazıcıları, Faks ve Fotokopi Makinesi, vs.) aynı marka makinenin farklı modelleri bile belgeler üzerine aynı bireysel ve karakteristik izler bırakabilmektedir. Bu sebeple bu tür incelemelerde genellikle mukayese konusu yazıcı (Bilgisayar Yazıcıları, Faks ve Fotokopi Makinesi, vs.) çıktıları üzerinde inceleme yapılarak, inceleme konusu belge ile mukayese konusu belgenin aynı makineden üretilip üretilmediği bilgisinden sonuca gidilmesi daha elde edilebilir bir yöntem olmaktadır.
Belge üzerinde bulunan mürekkeple ilgili adli belge inceleme uzmanlarının en çok karşılaştığı sorular şu şekilde sıralanabilir:
-Belge üzerindeki şüpheli iki yazı veya eğer şüpheli iki belge varsa bu iki belge üzerindeki yazılar aynı mürekkepli kalemle mi yazılmıştır?
-Belge üzerindeki farklı bölümlerde (tarih, içerik, rakamla yazılı meblağ, yazıyla yazılı meblağ, ödeyecek hanesi vs.) ve imzada aynı mürekkepli kalem mi kullanılmıştır?
-Belgenin iki farklı bölümündeki mürekkebin (yazı) yaşı nedir?
-Belge üzerindeki yazının devamı olup sonradan aynı mürekkepli kalemle eklendiği düşünülen bölümdeki yazıların mürekkebi aynı yaşta mıdır?
-Şüpheli yazıda kullanılan kalem mürekkebinin menşei nedir?
Günümüz teknolojisi maalesef, yukarıda mürekkeple ilgili olarak sorulan soruların hepsine cevap verememektedir. Gözle birbirine çok yakın görünen iki mürekkebin aslında kimyasal ve fiziksel özellikleri farklı olabilir. Bu tür bir inceleme, adli belge uzmanları tarafından fiziksel veya kimyasal bir takım yöntemlerle yapılabilmesine rağmen, şüpheli yazının hangi mürekkepli kalemle yazıldığı veya söz konusu kalemin mürekkebinin ne zaman, nerede oluşturulduğu gibi mürekkebin kaynağına götüren bilgilerin elde edilme ihtimali çok düşüktür. Mürekkep incelemeleri genel olarak belgeye zarar veren ve belgeye zarar vermeyen incelemeler olarak ikiye ayrılmaktadır. Belgeye zarar vermeyen yöntemler gözle veya optik cihazlar yardımıyla yapılan fiziksel incelemelerdir. Belgeye zarar veren incelemeler ise belge üzerinden belli bir miktar mürekkep örneğinin kesilerek çıkartılması suretiyle elde edilen örnek üzerinde yapılan kimyasal incelemelerden oluşmaktadır. Belgeye zarar vermeden yapılan mürekkep analizleri tüm dünyada kabul edilen en eski inceleme yöntemlerinden bazılarını oluşturmaktadır. Ülkemizde belgeye zarar veren yöntemlerle mürekkep incelemesi yapılabilmesi için, adli makamlardan özel izin alınması gerekmektedir. Mürekkep incelemeleri belge üzerinde yapılan sahteciliklerin tespiti hususunda incelemeciye çok geniş bir araştırma olanağı sağlar. Bir belge üzerinde mürekkep farklılığı olmamasının o belgenin bir defada oluşturulduğu anlamına gelmeyeceği gibi belge üzerinde bulunan birden fazla farklı mürekkebin de o belge üzerinde sahtecilik yapıldığı anlamına gelmeyeceği dikkat edilmesi gereken bir husustur. Mürekkep (yazı) yaşı inceleme isteği, genellikle belge üzerine aynı cins mürekkepli kalemle yazılmış, fakat üzerinde sahtecilik (tahrifat-değişiklik) yapıldığı düşünülen durumlar için ön plana çıkmaktadır. Örneğin belge üzerinde bulunan 1 rakamının 4 rakamına dönüştürülerek veya ilave 0 rakamı/rakamları eklenerek borç meblağının artırılması ya da tarih hanesinde bulunan 3 rakamının 8 rakamına dönüştürülerek ödeme tarihinin ertelenmesi gibi belge üzerinde zaman, anlam ve miktar bakımından yapılan değişikliklerin aynı mürekkepli kalemle yapılması durumları akla ilk, “Belge üzerindeki mürekkeplerde (yazı) yaşı tayini yapılabilir mi? sorusunu getirmektedir. Günümüzde mürekkep yaşı incelemeleri, sadece kimyasal yöntemlerle yapılmakta olup, bu tür bir incelemenin ülkemizde özel izin almayı gerektirmesi, incelemeler sonucunda şüpheli mürekkebin belge üzerine aktarılış tarihinin de net olarak belirlenememesi (dünyada) gibi hususlar inceleme isteğinde bulunan kişi/kişilere bu soruya istedikleri ölçüde cevap alamayacakları yönünde bir ipucu olabilir. Ancak, belge üzerinde ilave edildiği düşünülen bölümle ilgili bulgu sağlanabilecek başka fiziksel ipuçları olabileceği ve bu ipuçlarını da sadece işin tekniğinden anlayan adli belge inceleme uzmanlarının tespit edebileceği hususu asla göz ardı edilmemelidir.
Aldatma (iğfal ve ikna) kabiliyeti genelinde uzman bilirkişilerce iki (2) alanda değerlendirme ve kanaat bildirilmektedir.
Bunlar;
1. Yetkililerin ve ilgililerin sahte dokümana ilk bakışta, dokümanın bir bütün olarak sahteliğinin nazari dikkatlerini çekip-çekmeyeceği hususudur. Yetkili ve ilgili külli sahte üretilmiş nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, pasaport, sağlık raporu, banknot, vb. Dokümana ilk bakışta dokümanın külli sahte olduğunu anlayabiliyorsa aldatma kabiliyetine haiz olmadığı, külli sahte olduğunu anlayamıyor ise aldatma kabiliyetine haiz olduğu bilirkişi tarafından kıymetlendirilir. Örnek; renkli fotokopi yöntemiyle üretilmiş bir nüfus cüzdanı ile bankadan kredi formu doldurarak kredi çekmeye çalışan, şirket kurmaya çalışan, noter vasıtasıyla bu belgenin fotokopisini onaylatan, çek karnesi tedarik etmeye çalışan, ev veya arsa satın alıp tapu belgesi çıkartmaya çalışan, vasıta satın alıp ruhsat çıkartmaya çalışan, trafik görevlilerince sürücü belgesi kontrolüne tabi olan şahıs, ıslak imza makinesi ile üretilmiş bir belge, vb. İşlemlerde yetkili ve ilgililerce sahte üretilmiş dokümanın sahteliğinin ilk bakışta fark edilmemiş olması dokümanın aldatma kabiliyetine haiz olduğu, fark edilmiş olması da aldatma kabiliyetine haiz olmadığı’na örnektir.
2. Yetkililerin ve ilgililerin doküman üzerinde yapılmış mevcut tahrifatın (kısmi sahteciliğin) ilk bakışta nazari dikkatlerini çekip çekmeyeceği (dokümanın üzerinde bulunan yazı, imza fotoğraf, tarih, vb. Üzerinde yapılan değişiklikler) hususlarıdır. Örnek; orijinal olan bir nüfus cüzdanı üzerinde yapılmış fotoğraf değişikliği, ad, soyad, doğum tarihi, nüfusa kayıtlı olduğu yer gibi bilgileri üzerindeki tahrifatı yetkili ve ilgililerce ilk bakışta fark edilmemiş olması doküman üzerinde yapılmış tahrifatın aldatma kabiliyetine haiz olduğu, fark edilmiş olması da aldatma kabiliyetine haiz olmadığı’na örnektir.
Aldatma kabiliyeti derecelendirmesinde kıstas olan ilgilinin ve yetkilinin ilk bakışta nazari dikkatini çekip-çekmediği’dir.
İlgili ve yetkili; mesleğiyle ilintili icracı birim ünitesinde görev almış, karşılaştığı dokümanın orijinali ile sık sık işlem yapan, göz, anlak, beceri ve melekeleri bu türde dokümanlara aşırı duyarlı kişidir.
Özellikle meydana gelen karmaşık ve anlaşılması güç olan olaylarla ilgili olarak dosya kapsamının başta olay yeri inceleme uzmanı olmak üzere görüntü, ses, balistik, parmak izi, hts ve adli tıp uzmanları marifetiyle incelenmesi neticesinde elde edilen bulgu ve bilgiler ışığında bilişim uzmanları tarafından olayın meydana geliş şeklinin zaman, mekan, kişi ve vasıflarında hiçbir değişiklik yapmadan birebir oluş şekline göre üç boyutlu animasyon tekniği ile canlandırılması işlemidir.
Üç boyutlu animasyonlar genellikle düzenlenen olay yeri inceleme veya görüntü raporları muhteviyatında ek olarak dijital ortamda sunulmaktadır. Adli süreçte olayın daha net anlatılabilmesi ve anlaşılması açısından ciddi önem arz etmektedir.
Özellikle birden fazla kişinin karıştığı olaylarda veya bulunan görüntü kayıtlarının net olmadığı yada anlaşılamaz durumda olduğu olaylarda üç boyutlu animasyon yöntemiyle tüm detaylar net bir biçimde anlaşılır hale gelmektedir.
AKTİF KRİMİNAL
İş akışı ve iş alım süreçleri
Uzmanla Görüşme
Bilgi Paylaşımı
Teklif
Raporlama
HIZLI İLETİŞİM
Soru ve Sorunlarınızı İletin !
Sayfamızda Sorularınızın cevaplarını bulamadıysanız eğer lütfen bize bildirmekten çekinmeyiniz.
HIZLI İLETİŞİM
Soru ve Sorunlarınızı İletin !
Sayfamızda Sorularınızın cevaplarını bulamadıysanız eğer lütfen bize bildirmekten çekinmeyiniz.